Boşanma Sebepleri Nelerdir? Özel ve Genel Boşanma Halleri Kanunda Nasıl Düzenlenmiştir?
- AKSOY & USLUOĞLU HUKUK
- 6 Eki 2021
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Mar
- Boşanma Sebepleri
Bilindiği gibi 4721 sayılı TMK'ya göre iki türlü boşanma hali mevcuttur.
Anlaşmalı Boşanma
Çekilmeli Boşanma
Okurların bilgisine sunacağımız boşanma halleri oldukça geniş bir anlatım ve bilgi birikimi gerektiren; dava açarken hata götürmeyen unsurlardır. Aynı zamanda mağdurun anlatımları ile izlenecek yollar farklılıklar arz edeceğinden; uzman hukukçular nezdinde yüz yüze görüşme ile irdelenmesi gereken yol haritanız hakkında buradan edineceğiniz bilgiler sizler için sadece bir fikir oluşturmalı ve bu metnin sizleri haklarınız konusunda bilgilendirmesi amacıyla hazırlandığını unutmamalısınız.
TMK anlamında evlilik: resmi nikah akdinin yapılması ile hüküm doğurur; yani boşanmaya karar verilebilmesi için türk hukukun tanıdığı bir evliliğin mevcudiyeti gereklidir. İmam nikahı, eşcinsel evlilik, uzun süre birliktelikler boşanma davasına konu oluşturmayacaktır.
Yenilik doğuran ve geleceğe etkili bir işlem olan boşanma hallerini inceleyecek olursak:
Anlaşmalı boşanma, tarafların karşılıklı ve hür irade beyanlarını mahkeme hakimi önünde ifade etmeleri ve bu iradelerinin tarafların mali sonuçları ile çocukların menfaatlerine uygun olduğu konusunda mahkeme hakimi tarafından kanaat getirilmesi ile gerçekleşir.
TMK md. 166-f.3 hükmünce anılan anlaşmalı boşanma kurumunun işletilmesi için tarafların evliliklerinin en az bir yıl sürmüş olması gerekir.
Eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılacaktır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.( TMK md. 166-f.3)
Burada dikkat edilmesi gereken husus bir boşanma dava dilekçesi ve her iki tarafın rızası ile kurulmuş protokolün hazırlanmış olması; yahut taraflardan birinin kendi iradesi ile hazırladığı protokolün karşı tarafça kabul edilmesidir. Protokol hazırlanması aşamasında yapılan hatalar sebebiyle uygulamada taraflar, boşanma gerçekleştikten sonra fazlaca sorunla karşılaşmakta ve bu sorunlar sebebiyle tekrar yeni süreçle baş etmek durumunda kalmaktadırlar. Protokol öyle hassas bir konudur ki; kullanılan her bir kelimenin hukuk bünyesinde bir manası olduğu dikkate alınmaksızın taraflarca alelade hazırlanması sebebiyle boşanma gerçekleştikten sonra dahi talep ve dava hakları devam etmektedir. Bu sebeple protokolün hazırlanmasında; zannedilenin aksine oldukça titizlik gösterilmelidir. Mutabakatlar anlaşılır, açık, yoruma kapalı şekilde yazılmalı ve hukuki anlamda kesin sonuç doğuracak nitelikte kaleme alınmalıdır.
Protokolün hazırlanmasının ardından yukarıda madde metninde belirtildiği üzere tarafların bizzat protokolde yazan hükümleri hür iradeleri ile kabul ettiğini mahkeme hakimi önünde ifade etmeleri gereklidir. Yani vekil aracılığıyla anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mümkün değildir.
Unutulmamalıdır ki anlaşma boşanma protokolünün sunulması; bu protokolü sunan tarafı kusurlu göstermeyecektir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.02.2018 tarih ve 2016/12250 Esas 2018/2501Karar numalı ilamı).
Son olarak mevcut yargıtay kararları doğrultusunda yerel mahkemelerde oldukça sık görülen diğer bir hata ise; hüküm kurulurken sadece “protokolün mahkeme kararının eki sayılmasına” yahut yine hüküm kısmında “protokolün tasdikine” denilerek karar verilmesi bozma sebebi olarak belirtilmiştir. Bu halde sonuç protokolde anlaşmaya varılan konuların hüküm kısmında ayrıca ve açıkça tek tek yer verilmelidir.
2. Çekişmeli Boşanma
Tarafların boşanma hükümleri konusunda anlaşma imkanının olmaması halinde izlenecek yok çekişmeli boşanma davası açmak olacaktır. Çekişmeli boşanma davasının açılmasından önce tarafın mevcut durumunu ve yaşadıklarını iyi analiz etmesi oldukça önemlidir. Çünkü izlenecek yol haritasının belirlenmesi adına evlilik akdinin kurulduğu günden boşanma davasının açılacağı güne kadar tarafın yaşadığı mağduriyetler, evlilik birliğinin ne şekilde sonlandırılacağı konusunda avukatınıza fikir verecek ve kendisi sizler için en kesin ve net görünen yol haritasını belirleyecektir.
Bunun için okurlara tavsiyemiz bir olay silsilesi ile yaşanılanları yazılı hale getirerek hukuki yardım almaya gitmeleridir. Nitekim yaşanılan üzüntü sebebiyle yapılan yüz yüze görüşmelerde anlatılması ihmal edilen hususlar aslında hukukçular için çok önem arz edebilmekte; ancak sizlerin o anki anlatımlarda eksik bilgi vermeniz sebebiyle hukuki anlamda önemli sonuçları olan ve hukukun sizin menfaatlerinizi koruyan vakıaların tespiti yapılamamakta olduğu gözlemlenmiştir.
Çekişmeli boşanma halleri konularına göre TMK’da Özel ve Genel boşanma sebepleri olarak iki kalemde ele alınmıştır.
a. Özel Boşanma Sebepleri
Özel Boşanma sebepleri TMK’da sınırlı sayıda belirtilmiştir. Bunlar:
-Zina (TMK md. 161)
-Hayata Kast (TMK md. 162)
-Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK md. 162)
-Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK md. 163)
-Terk (TMK md. 164)
-Akıl Hastalığı (TMK md. 165)
b. Genel Boşanma Sebepleri
Evlilik birliğinin sarsılması TMK md. 166 f.1-f.3-f.4 hükümlerince anılmıştır. Bunlar:
-Evlilik Birliğinin Sarsılması
-Anlaşmalı Boşanma
-Eylemli Ayrılık
Anlatılan boşanma sebepleri ile birlikte izlenecek yolun belirlenmesinde; bu boşanma sebeplerinin etkilerinin büyük önemi vardır.
Etkilerine göre boşanma sebeplerini Mutlak Boşanma Sebebi ve Nisbî Boşanma Sebepleri olarak sınıflandırmaktayız.
Mutlak Boşanma Sebebi: “Eğer bir olay, evlilik ilişkisi üzerindeki etkisine bakılmaksızın boşanma hakkını verebiliyorsa ortada mutlak boşanma sebebi var sayılır (BİRSEN, s. 315, FEYZİOĞLU, s. 255-256.)”
Her özel boşanma sebebi mutlak boşanma sebebi sayılamaz. 4721 sayılı TMK’nın düzenlediği mutlak boşanma sebepleri:
-Zina(TMK md. 161),
-Hayata Kast (TMK md. 162),
-Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK md. 162),
-Terk (TMK md. 164),
-Anlaşmalı Boşanma (TMK md. 166 f.3),
-Eylemli Ayrılık ( TMK md. 166 f.4).
Sayılan mutlak boşanma hallerinden biri ile açılan davada, ilgili olgunun ispatı ile evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraftan beklenilmeyeceği kesin olduğu için ispatı yapılan olgunun evlilik birliğine etkisine bakılmaz. Kısacası mutlak boşanma sebeplerinden birinin gerçekleşmesi halinde boşanma kararı verip vermeme konusunda hakime ayrıca bir takdir hakkı verilmemiştir(GENÇCAN, 9. Baskı s.130.).
Nisbî Boşanma Sebebi: Kanunda boşanma sebebi olarak gösterilen olgunun açılmış davada ispat edilmiş olması boşanma kararı için yeterli olmayıp; bu sebebin evliliğe olan etkisine bakılması gerekiyorsa burada nisbî boşanma sebebinin varlığından bahsetmek gerekir.
Dolayısıyla nisbî boşanma sebebi bu sebeple takdire bağlı bir boşanma sebebidir (DURALI/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s.101.). İleri sürülen nisbî boşanma gerekçesi karşısında ortak yaşamı sürdürmenin beklenemezliğinin(beklenemezlik, katlanmazlık, çekilmezlik) gerçekleşmesi şarttır (HATEMİ/SEROZAN, s.230.).
Türk Medeni Kanununda düzenlenen nisbî boşanma sebepleri ise şunlardır:
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK md. 163),
Akıl Hastalığı (TMK md. 165),
Evlilik Birliğinin Sarsılması (TMK md. 166 f. 1-2)
Av. A. Artunç USLUOĞLU

コメント